Bir zamanlar, uzak bir köyde, Pamuk Prenses ve yedi cücelerle dolu ormanın hemen yanında, iyi kalpli bir kız yaşarmış. Bu kızın annesi, en güzel elbiseyi dikmek istemiş. Ancak bir gün, kumaşı bitince işi bitmiş. Kızın annesi çok üzülmüş.
Küçük kız, annesini üzgün gördüğünde, “Merak etme anne, yardım edeceğim. Ormanda dolaşırken bana yardımcı olabilecek bir arkadaşım var,” demiş.
Ertesi gün, küçük kız ormana gitmiş. Ormanda dolaşırken, minik bir adam görmüş. Adamın adı Rumpelstiltskin’miş. Kız ona yardım teklif etmiş ve Rumpelstiltskin de sevinerek kabul etmiş. Kızın iğneyle diktiği elbiseyi altın ipliklerle daha da güzel hale getirmiş. Kızın annesi çok mutlu olmuş.
Ancak Rumpelstiltskin’in yardımı karşılıksız değilmiş. Rumpelstiltskin, kızın bir sözünü tutmasını istemiş. Bir gün, kralın sarayına gidip samanı altına çevirmesi gerekecekti. Kız, Rumpelstiltskin’in isteğini kabul etmiş.
Zor bir görev gibi görünse de, kız Rumpelstiltskin’in yardımıyla başarmış. Ancak kral, kızın başka bir görevi daha yapmasını istemiş. Kız tekrar Rumpelstiltskin’e gitmiş ve yardımını istemiş. Rumpelstiltskin, kıza bir gece daha süre tanımış ve yine yardım etmiş.
Sonunda, kızın tüm görevleri başarıyla tamamladığını gören kral, onunla evlenmek istemiş. Kız mutlu olmuş, ama Rumpelstiltskin’e verdiği sözü hatırlamış. Rumpelstiltskin’in adını bilmek istemiş.
Rumpelstiltskin, adını açıklamayı kabul etmiş, ancak bir koşulu vardı. Kız adını bilebilirse, ona ilk çocuğunu vermeliymiş. Kız kabul etmiş.
Zaman geçmiş, kız ve kral mutlu bir şekilde yaşamışlar. Sonunda, kızın bir oğlu olmuş. Rumpelstiltskin gelip çocuğu almaya gelmiş. Ancak kız çok üzgünmüş.
Rumpelstiltskin, kıza acıyarak, “Eğer üç gün içinde adımı bulabilirsen, çocuğunu sana geri vereceğim,” demiş.
Kız, üç gün boyunca her yerde Rumpelstiltskin’in adını aramış. Sonunda, ormanda dolaşırken minik adamın adını duymuş. Üç günün sonunda Rumpelstiltskin’in adını doğru bir şekilde söylemiş.
Rumpelstiltskin çok şaşırmış ve üzülmüş. Ancak verdiği sözü tutmuş ve çocuğu geri vermiş. Kız ve ailesi mutluluk içinde yaşamışlar ve Rumpelstiltskin’i hiç unutmamışlar.