Bir varmış, bir yokmuş…Geleceğin şehirlerinden birinde, teknoloji ve doğa bir arada yaşarmış. Her şey dijital olsa da, insanların ruhları hala doğayla bağlantılıymış. Bu şehirde, Derin adında bir genç kız varmış. Derin, sanal dünyada oynanan “Hayat Bahçesi” adında bir oyun oynarmış. Bu oyun çok özelmiş çünkü oyunda yapılan her şey gerçek hayatta bir yansıma bulurmuş.
Oyunun amacı, oyuncuların kendi sanal bahçelerini büyütmeleri, oraya güzel şeyler ekmeleri ve sonunda ortaya bir cennet bahçesi çıkarmalarıymış. Derin ise her zaman kısa yoldan başarıya ulaşmak istemiş ve bahçesine doğru düzgün bitkiler ekmek yerine, sadece çabuk büyüyen, gösterişli ama içi boş çiçekler koymuş “Zaten görünüşü güzel olsun yeter, kimse neye dönüştüğüne bakmaz.” dermiş.
Bir gün oyun başlatıcısı ona bir mesaj göndermiş: “Ne ekersen, onu biçersin. Bahçene koyduğun şeyler sana geri dönecek. Dikkatli ol.” Derin bu mesajı ciddiye almamış ve çabucak büyüyen sanal çiçeklerini ekmeye devam etmiş. “Bana bir şey olmaz, oyun bu!” diyerek oyuna dalmış.
Fakat bir sabah uyandığında evinde tuhaf bir şey fark etmiş. Bahçeye ektiği çiçekler, gerçek hayatta karşısına çıkmış! Ancak bunlar güzel çiçekler değilmiş, aksine yapay ve solmuş, kısa ömürlü çiçeklermiş. Oyun bahçesinde ektiği gibi yüzeysel ve geçiciymişler. Evine yayılan bu çiçekler hızla solmaya ve kötü kokular yaymaya başlamış.
Derin paniğe kapılmış. Oyun sanal bir eğlence değil, gerçek bir sınavmış! “Bu böyle olmamalı!” diye bağırmış. Ancak ne kadar hızlı hareket ederse etsin, her şey ona geri dönmeye başlamış. Yüzeysellik ve acelecilik, hayatına geri yansımış.
Derin o an anlamış ki, sadece oyunda değil, gerçek hayatta da ne ekersen onu biçersin. Kendi bahçesine daha çok özen göstermesi, dikkatli ve sabırlı olması gerektiğini fark etmiş. Hemen oyunundaki sanal bahçesini yeniden düzenlemiş, bu kez dikkatle tohumlar ekmiş. Gerçek hayatta da aynı şekilde, sabırla hayatına güzel şeyler katmaya başlamış.
O günden sonra, Derin hem oyununda hem de gerçek hayatında ne ekerse onu biçmiş, ama bu kez iyi şeyler ekmiş.
