Bir varmış, bir yokmuş… Çok eski zamanlarda, büyük dağların arkasında, yemyeşil ağaçların arasında Dinozor Vadisi adında bir yer varmış. Bu vadide, her türden dinozor yaşarmış: Kocaman ayaklarıyla güçlü T-Rex, zarif uzun boyunlu Brontosaurus, ve hızlı koşan Velociraptor. Dinozor Vadisi’ndeki dinozorlar, her gün birlikte oyun oynar, yemyeşil otların üzerinde koşarlarmış. Ama bir dinozor varmış ki, kimse onunla oynamak istemezmiş: Minik Triceratops.

Minik Triceratops’un başında kocaman üç boynuzu varmış ve bu boynuzlar onun yaşadığı vadideki diğer dinozorlar için tuhaf görünüyormuş. “Bu boynuzlar ne kadar büyük! Korkutucu görünüyor,” demiş Velociraptor. T-Rex de “Onunla oynamak istemem, birine zarar verebilir,” diye düşünmüş. Tüm dinazorlar Minik Triceratops hakkında önyargılıymış. Onu dış görünüşüne göre yargılıyor, onu tanımadan onun hakkında yanlış düşünüyorlarmış.  

Minik Triceratops, diğer dinozorların kendisinden kaçmasına üzülüyormuş ama kimseye bir şey söylemiyormuş. Oysa, Minik Triceratops’un boynuzları onu çok güçlü kılıyor, vadideki en cesur dinozorlardan biri yapıyormuş.

Bir gün, vadiyi büyük bir tehlike bekliyormuş. Uzaklardan gelen büyük vahşi bir dinazor herkesi korkutmuş. Vahşi Dinozor, vadinin en yüksek tepesine çıkıp “Burası artık benim! Kimse bu dağda duramaz!” diye kükremiş. 

 

Vadideki dinozorlar korkmuş. T-Rex ve Velociraptor, vahşi dinozordan gelen bu tehlikeye karşı bir şey yapamayacaklarını düşünmüşler. Ama Minik Triceratops cesurca ortaya çıkmış. “Boynuzlarım sadece süs değil, beni korur ve sizin de güvende olmanızı sağlar,” demiş. Diğer dinozorlar şaşkınlıkla ona bakmışlar. Minik Triceratops, boynuzlarıyla Vahşi Dinozor’un önünde durmuş ve ona meydan okumuş.

Vahşi Dinozor, devasa gövdesiyle bir adım ileri çıkmış, yerler zangır zangır titremiş. “Bu vadide kimse benimle baş edemez!” diye kükremiş.

Ama Minik Triceratops, korkmamış. Boynuzlarını savurarak, “Bu vadi bizim! Senin tehditlerine boyun eğmeyeceğiz!” demiş. Vahşi Dinozor, Minik Triceratops’un boynuzlarından korkmuş ama bunu belli etmemeye çalışmış. Öfkeyle kuyruğunu sallayarak bir adım daha atmış. Fakat tam o sırada, Minik Triceratops hızla ileri atılıp boynuzlarını güçlüce savurmuş ve Vahşi Dinozor’un yolunu kapatmış.

Vahşi Dinozor bir an duraksamış. Vadiyi ele geçirebileceğini düşünmüş ama Minik Triceratops’un kararlılığı karşısında geri adım atmak zorunda kalmış. Korkunç kükremeleri yavaşça yerini derin bir sessizliğe bırakmış. Dinozor Vadisi’nde rüzgar bile durmuş gibiymiş.

Diğer dinozorlar, Minik Triceratops’un cesaretini görünce şaşkınlıkla bakakalmışlar. Vahşi Dinozor, Minik Triceratops’un cesaretini gördükten sonra sessizce geri çekilmiş. O koca adımları artık korkutucu değil, ağır ve düşünceliymiş. Vadiden uzaklaşırken, “Bu vadinin gerçek sahipleri sizsiniz.” demiş ve bir daha geri dönmemiş.

T-Rex ve Velociraptor, birbirlerine korkuyla bakmışlar. “Minik Triceratops gerçekten çok güçlüymüş.” diye fısıldamış Velociraptor. “Biz hep yanılmışız.” demiş T-Rex, başını utançla öne eğerek. 

Vadide derin bir sessizlik olmuş. Sonra tüm dinozorlar sevinçle Minik Triceratops’a sarılmış. T-Rex, Velociraptor ve diğer dinozorlar hep bir ağızdan, “Biz yanılmışız. Seninle hiç tanışmadan seni yargılamışız.” demişler. “Önyargı ne kadar yanlışmış! Farklılıklarımız bizi güçlü kılıyor.”

Minik Triceratops gülümsemiş. “Hepimiz farklıyız, ama bu bizi daha da güçlü yapar.” demiş. O günden sonra Dinozor Vadisi’nde herkes birbirini olduğu gibi kabul etmiş ve büyük bir dostluk içinde yaşamışlar.

 Masal da burada bitmiş…

BU MASALI YILDIZLARI KULLANARAK DEĞERLENDİREBİLİRSİNİZ. Aşağıda bulunan yorum bölümünden kolayca fikrinizi belirtin, masalları birlikte iyileştirelim. Yorumlarınız benim için çok değerli 🙂