Bir varmış, bir yokmuş… Bir zamanlar, kahverengi pofuduk tüyleri, yumuşak karnıyla  şişko mu şişko, sevimli mi sevimli bir oyuncak ayı varmış. Her gün bebek odasının bir köşesinde oturur, pencereden dışarı bakarken gece olmasını beklermiş. Güneş battığında sıcacık bebek odası, gece lambasının kırmızı loş ışığıyla aydınlanır, dışarıda esen rüzgar “Şşşş… Şşşş…” diye hafif hafif perdeyi sallarmış. Kısa bir süre sonra bebek odasının kapısı açılır ve dünyanın en tatlı bebeği annesinin kucağında odaya girermiş. Annesi onu yatağına yatırır, öper; uyku arkadaşını yanına verirmiş. 

Ayıcık geceleri çok seviyormuş çünkü her gece dünyanın en güzel bebeğine sarılarak uyuyormuş.

Oyuncak ayı, bebeğin en sevdiği uyku arkadaşıymış.

Güneşin son ışıkları bebek odasının camından aşağı süzüldüğünde, ayıcığın kalbi pır pır etmeye başlamış, minik ellerin ona sarılacağı anı sabırsızlıkla bekliyormuş. Gece yaklaştıkça ayıcık, “Acaba bu gece de bana sarılacak mı?” diye içinden geçirirmiş.

 

 

Geceler onun için en özel zamanlarmış. Bebek yatağa uzandığında, minik elleri yavaşça ayıcığa ulaşır, onu kucaklarmış. İşte o an, ayıcığın içi sıcacık olur, tüyleri sevinçle titrermiş. “Bana sarıldığında kalbim ışıl ışıl parlıyor.” diye düşünürmüş ayıcık. “Senin yanında olunca kendimi güvende hissediyorum.”

Bebek ona sımsıkı sarıldıkça, Oyuncak Ayı’nın kalbindeki sevgi büyürmüş. “Sen bana güç veriyorsun, minik dostum. Her sarıldığında, dünyam daha güzel, daha parlak oluyor.” 

Ayıcık, tüm gün sabırsızlıkla bekledikten sonra nihayet güneş batmış ve gece olmuş. Ayıcığın kalbi pır pır etmeye başlamış. Sıcacık bebek odası, gece lambasının loş ışığıyla aydınlanmış, dışarıdan esen rüzgar perdeyi “Şşşş… Şşşş…” diye sallamaya başlamış ve işte o an bebek odasının kapısı açılmış. Dünyanın en tatlı bebeği annesinin kucağında odaya girmiş. Annesi onu yatağına yatırmış, öpmüş; “Tatlı rüyalar canım yavrum” demiş ve uyku arkadaşını yanına vermiş. İşte bu oyuncak ayının en sevdiği anmış.  

Bebek ona sımsıkı sarılmış, yastığın üzerine başını koyduğunda, ayıcık da onun yanında rahatça uzanmış, ikisi de huzur içinde tatlı bir uykuya dalmış. Gece boyunca bebek derin uykulardayken, ayıcık da onunla birlikte mutlu rüyalara yolculuk etmiş. Gece yarısı bir ara bebek uyanmış ve ayıcığın yanında olduğunu fark etmiş, minik elleri ayıyı sarmalamış, ayıcık “Buradayım, seninleyim, güvendesin” demiş ve bebek yeniden uykuya dalmış.

Sabah olduğunda, minik ayıcık, bebeğin ona her gün tekrar sarılacağına dair umutla dolmuş. “Seninle her gün yeniden doğuyor gibi hissediyorum,” diye düşünmüş çünkü o, her zaman bebeğin yanında olmak için oradaymış, ona her gece güven vermek için.

Ve böylece, bebeğin en sevdiği uyku arkadaşı her gece bebeğin kollarında uyuyup, onu rüyalarının en güvenli yerlerine götürmek için sabırla beklemeye devam etmiş. Masal da burada bitmiş.

BU MASALI YILDIZLARI KULLANARAK DEĞERLENDİREBİLİRSİNİZ. Aşağıda bulunan yorum bölümünden kolayca fikrinizi belirtin, masalları birlikte iyileştirelim. Yorumlarınız benim için çok değerli 🙂